Feragat kavramı, kelime anlamı olarak vazgeçme anlamını taşımaktadır. Nitekim Medeni Usul Yasası 307. maddesinde de kelime anlamını karşılayan davadan feragat müessesesi, davacının dava konusu talep sonucundan kısmen yahut tamamen vazgeçmesini sağlamaktadır. Böylelikle, davacının hüküm kesinleşinceye kadar, yargılama konusu talep hususunda feragat edebilmesi mümkün kılınmıştır.
Davadan feragatin yargılama usulünde mümkün kılınması, Medeni Usul Hukukuna Hakim Olan İlkeler başlıklı yazıda da belirtildiği üzere, tasarruf ilkesinin doğal bir sonucudur. İlke gereğince, hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, açmış olduğu bir davayı da sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz.
MADDE 307 Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Davadan feragat müessesesi, karşı tarafın yahut mahkemenin muvafakatine tabi olmayan, geri dönülemeyen (iradenin fesata uğradığı haller saklıdır.), kesin hüküm gibi etki ve sonuç doğuran irade beyanıdır.
Davadan feragat durumunda, verilen karar kişi hakkında kesin hüküm gibi sonuç doğuracağından ötürü, daha sonra dava konusu hakkında tekrar dava açılamaz.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Davaya Son Veren Taraf İşlemleri başlığı altında 307 ve devamı maddelerde düzenlenen davadan feragat müessesesi, dava konusu hak talebinden vazgeçme niteliğindedir.
Davadan feragat iki şekilde mümkündür;
Yazılı Feragat; davacının, mahkemeye vereceği bir dilekçe ile davasından feragat ettiğini beyan ettiği davadan feragat yoludur. Feragat dilekçesinin mahkemeye verildiğinin duruşma tutanağına ya da ara karara yazılması yeterlidir. DAVADAN FERAGAT DİLEKÇESİ
Sözlü Feragat; davacının, duruşmada davasından sözlü olarak feragat ettiğini beyan ettiği davadan feragat yoludur. Bu şekilde, davacının kısmen veya tamamen feragat beyanı duruşma tutanağına yazılır, imzası alınır. Ancak; keşif sırasında yapılan, keşif tutanağına yazılan ve davacıya okunarak imza ettirilen feragat de geçerli bir feragat olmaktadır.
MADDE 309 (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat, davacının üzerinde tasarruf edebileceği her davada ve hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür. Hakimin fiili sebebiyle devlete karşı açılan tazminat davalarında feragat davayı sona erdirmeyeceği gibi, ortaklığın giderilmesi davalarında da, davalılardan biri davaya devam etmek isterse, feragat sonuç doğurmamaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasası’nda 309/4 fıkrasında belirtildiği üzere feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Şarta bağlı yapılan feragat, duruma göre sulh olarak değerlendirilebilir.
Feragat beyanında bulunan davacı, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerine mahkum edilir. Kısmi feragatte ise yargılama giderleri feragat edilen kısma göre tespit olunur. Davasından feragat eden davacı karar ve ilam harcının üçte ikisini ödeyecektir. Ayrıca feragat, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararın gereğinin yerine getirilmesinden önce gerçekleşirse, avukatlık asgari ücret tarifesindeki vekalet ücretinin yarısına, daha sonra gerçekleşirse tamamına davacı aleyhine hükmedilmektedir.
Comments